Cuma, Şubat 17, 2006

16 Şubat Günlüğü

Baktım kimse bişi yazmıyor. Yazmalıyım dedim. Bugün "Rezervuar Köpekleri"ni izledim ama önce başka bir olaya deyinip ona devam edeceğim. Annemle babam komşumuzun akrabasının trafik kazasında öldüğünden ve onları ezen kamyon şoförünün 150 milyar teklifinden ve dava ile uğraşmak istemediğinden bahsediyorlardı. Bende tam anneme "Pekmezin yanında ki neydi? Kuşburnu muydu?" diye soracaktım. Sonra ulan dedim böyle bi muhaabbetten sonra bu soru sorulur mu? Adam ölmüş, hayatına ve haşat olan traktörüne karşılık, ne kadar zengin olabileceğini düşünmeye bile tenezzül etmediğimiz bir kamyon şoförü 150 milyar veriyor. Benim uğraştığım olaya bak. Bir süre annemle babamın konuşmsına izin verdim. Kanepenin üstünde kendi sessizliğime gömülmüştüm. Biraz gülümsedim. Onlarda sustuktan sonra can alıcı soruyu sordum ve öğrendiğime göre o kuşburnu değil elma pekmeziymiş. Asıl pekmez şeker pancarından yapılıyormuş o yüzden o kadar tatlıymış. Elma pekmezi tahinle yenmiyormuş. Buraya kadar yazdıklarıma "Ölen bir adam ve Kuşburnu" diyorum. Ölümle şekerin bir arada bulunduğu bir yazı daha ne olsun?
Gelelim rezervuara filmi çok duydum, çok merak ettim. En sonunda bugün izleme fırsatı buldum. Doğan sayesinde. Filmde sıradan bir "Tetiği çekme! Yoksa bende kızı vururum." sahnesi vardı ama sonu aynı değildi. Resimlerde de öncesi ve sonrasının görüydüğü gibi herkes öldü:) Sonra netten film hakkında bir araştırma yaptım. 252 defa "fuck" kelimesi kullanılmış. Bir tane bayan oyuncu olmasına karşılık hiç bayan sesi yok. Bunlardan film hakkında fikirler oluşturun kafanızda. Bu filmi kesin izlemiş olacağınızdan yada izleyeceğinizden fazla bir şey yazmak istemedim. Gerçekten güzel film. Ucuz gibi gözüküyor ama 1.5 milyon $ az para değil. Filmde sokak sahnesinde arabanın arkasından bir top sekerek geçiyor. O topun rengi gambazcının takma ismiyle aynı. Bunu da bilmenizde fayda var. Öpenzi
Olcay

Hiç yorum yok: