Çarşamba, Şubat 15, 2006

Ben Soğuğa Soğuk Demem Soğuk Ayak Parmaklarımı Morartmayınca

Sayısal okuyanlar bilir, oda şartları altınta gerçekleşen bir sürü fiziksel kimyasal olaylar vardır. Burdan başta tübitak ve nasa olmak üzere tüm insanoğluna sesleniyorum;
"Ulan yiyosa gelin o oda şartında gerçekleştirdiğiniz deneyleri bizim evdeki odalarda gerçekleştirin. Bilim mi ulan sizin yaptığınız? Ne biliyim ulan senin odanın sıcaklığını?..."
Herneyse... Geçen gün markete gideyim dedim. Market dönüşü bir baktım ayaklarımı hissetmiyorum. Eve girer girmez çıkardım çorapları, on parmaktan altısı renk atmış, mor-sarı arası bir renge bürünmüş. İlk başta yapıştırdım ayağı radyatöre. Baktım ısınmıyorlar, sonra dank etti kafama: "Böyle durumlarda ılık suyla ovalayacaksın ayakları be bagon" kurtardık ayakları en sonunda.
Ama bu soğuk evde yaşmanın tek getirisi olaya bağışıklık kazanmam. Geçen hafta memleketim İstanbula döndüm. Ev haliyle sıcacık. Ee alışmışız sıfırın altında sıcaklıkta yaşamaya. Bünye yadırgadı biraz. Ev halkı kalın kalın pijamalarla dolaşırken ben don atletle dolaştığım halde sıcaklıyordum...
Yukarıda yazanlar son 3 ayını sıfırın altında geçiren bir insanoğlunun hissetikleridir. Yine yukarıda yazanlar "soğuğun insan beyni üzerindeki etkisi" adı altında tez konusu olup tez sahibine nobel ödülü kazandırmıştır. Yazıda adı geçen şahıs bir kutup ayısıyla dostluk kurup, sinemalarda alaska frigo satmaya başlamıştır. Hala sibirya civarlarında ikamet etmekte olan şahıs 4 yılda bir, dünya kupası maçlarını izleyebilmek için ülkemize gelmektedir.
Bahadır "Bagon" Emirler

Hiç yorum yok: