Cuma, Nisan 07, 2006

Bir Keratin Yığınıyla Hayata Yelken Açmak(re:ithaf ömer)


Bir haftadan fazla oldu 2 senemi berberde bırakalı. daha ayrıntılı bir yazı yazıcaktım ama ömer düşüncelerime fazlasıyla tercüman olmuş. Ömer yazısında bahsettiği gibi saçların kesilmeden önce, kesilirken, kesildikten sonra yaşanması gereken tüm evreleri ben de eksiksiz yaşadım. Kestirdikten bir gün sonra pişman mıyım diye sorsaydınız "evet" derdim ama şimdi hiç pişman değilim.
Berbere gittiğimde ilk iş uzun saçlarıma son kez bakmak oldu. O saçlarda lise son sınıftan itibaren bu zamana kadar olan iyi kötü, acı tatlı tüm anılarımı gördüm. Bir ara vazgeçer gibi oldum, çünkü o saçlarla beraber ilk ve tek aşık olduğum kızı, öss maratonunu, dostlarımla çıktığım seyahatlari... iki senedir neler yaşadıysam saçlarımla birlikte o berber salonuna bırakacaktım hepsini. Ama gözardı ettiğim birşey vardı, insan hayatı aslında kısa veya uzun hikayelerin bütünüydü ve bir hikaye bitmeden yeni bir hikayeye başlıyamıyordunuz. Ha bazı hikayeler vardı, onlarsa başlamış olan ve henüz bitirilmemiş olan hikayeler. Benim de önümde bekleyen uzun seneler vardı, yeni hikayelere ihtiyacım vardı ve bu bilinmeyen yeni hikayelere atılmak için, tam anlamıyla bitirilmemiş olan bu hikayeleri bitirmek için, yaptığım şey ömerinkinden farksızdı; iki dudak hareketi, ses tellerinin kasılıp gevşemesi, çene ve dilin uygun pozisyona getirip, dünya üzerinde yaşayan insanların yüzde onunun anlayabileceği bir ses çıkarmaktı: "Kes gitsin!"

"Naruto Soundtrack"
Bahadır"BAGON"Emirler

Hiç yorum yok: