Bırak ayrılığında yolu yordamı olsun.
Bakma bahar bahar gözlerimin körüne ya da bak;
misli hazanlar döktü onlar,
ciğerine dert olsun!"
Hepimiz sen kalkıp giderken ve sadece olmadı derken hepimiz bakakaldık. Beynim neden diye sormaya başlarken , kalbim sevmiştim ama diyorken , gözlerim nolur gitme kal , ellerim yalvarırım bırakma derken o garip çaybahçesinde o masada öylece kalakaldık.
Oysa bir ayrılığında yolu yordamı olmalıydı. Nasıl ki zor şeylere alıştırılıyorsa insan , bir kalpte bir ayrılığa alıştırılmalıydı. Dün gece sevmiyorum demezken gözlerin bu sabah bu kadar uzak , bu sabah bu kadar yabancı , bu sabah bu kadar bensiz olmamalıydı.
Oysa kaç sabah sana uyandım ben , kaç gece içine sen kattığım dualarım oldu , oysa tüm hayallerim senli oldu benim , içine sen kattığım düşlerim oldu. Şimdi bu sensizlik nasıl anlatılacak bu kalbe. Nasıl bıraktı seni diyeceğim , gitti. Ben seni severken , ben gözlerinde kaybolurken günlerce kalbi senle değilmiş diye nasıl diyeceğim.
Sevmediğine inanmıyorum ben inanamamki aşkın canı sıkıldı seni aldı sadece. Kokun kazağımda , sözlerin dilimde , gözlerin her gece aklımda olduktan sonra gitsen ne fayda.
Ben kızmıyorum sana kızmıyorum da tek söylemek istediğim sana bunu yapmak için puslu bir bahar sabahını seçmeseydin keşke !
Bu yazı gözyaşları birilerinin ciğerlerine dert olanlara...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder