Pazar, Ağustos 27, 2006

bir şehir hakkında ilk izlenim

Hiç istemediğim halde perşembe sabahı hataya gitmek zorunda kaldım.Kapıdan çıkarken anneme somurtuyordum ama elden birşey gelmiyordu yazılmış bir kere kaderime.Artık otoban araba ve tabela görmekten gerçekten sıkıldım neden hala ışınlanmayı bulamadılar ki?(hatay da hava alanı yok ama inşaatı başlamış.)Adana'dan sonra iskenderun vardı.Hataya giden yol iskenderunun arkasında kalan dağadan dewam ediyor ve iskenderun kuş bakışı eşsiz deniz manzarasıyla harika görünüyodu.Yol boyunca deniz bir görnüp bir saklanıyordu.İskenderundan sonra yaylası olan belen i geçiyorsunuz ve hataya yaklaştıkça dağlara tırmanıyorsunuz.Dağlara tırmandıkça hava soğuyor ve sislerin içine giriyorsunuz taki artık amip ovasına inmeyene başlayana kadar.Uçsuz bucaksız düzlüklere doğru dağlardan inmeye başlıyorsunuz ve harika manzara size eşlik ediyor.Eğer bizim gittiğimiz gün sis olmasa suriye dağlarını da görebileceğimi söylediler.Aslında görüpte ne yapabilirim yani, bildiğimiz dağ işte ama bize ağit değil ya işte ilgi çekiyor.Hataya ilk girdiğimizde gördüğüm bir tabelayla birazcık şaşırdım.Mustafa Kemal üniverstesine giden yönü işaret ediyordu ve ben hatayda üniversite olduğunu bilmiyordum.(ewet tamam bu biraz cahilliğe giriyor kabul).Misafir olduğum eve gittikten sonra biraz dinlendik ve akşam yemeğe çıktık.Yediğim yemek adana kebap oldu.Başka bir tadı hemen denemek istemiyordum ve gerçekten de kebabı orada da güzel yapıyorlar.Cüküs die tabir ettiğim bir caddesi var ve tüm cüküs mağzalar,lokantalar,cafeler orda sıralanmış.O caddenin bitiminde,asi nehrini geçtikten sonra şehrin merkezine geliyorsunuz ve mısır çarşısını andıran bir mağzalar zinciri görütüsüyle karşı karşıya kalıyorsunuz.Heryerde künefeciler ve elektronik alet satan dükkanlar var.Halep'e pasaportsuz turistik geziler varmış.Sanırım bu gezilerden halk bayağı bir eşyayı türkiyeye getirip pazarlıyor.Etrafta dikkatimi çeken okadar çok şey vardı ki!Mesela 5 arabadan 3 ü mercedes,bazı arabaların plakaları arapça,neredeyse herkes arapça biliyor ve konuşuyor gibi gibi şeyler.
2.gün Harbiye'ye gittik.Harbiye şehrin dışında bir ilçesi.Orada harika bir doğa ve manzara var,tüm eylence mekanları ve oteler de orada neredeyse.Şelalelerin içinde lokantalar var hatta suyun içindeki masalara oturup hatayın harika yemeklerinden yiyebiliyorsunuz.Akşam hava kararınca Harbiye gerçekten çok kalabalıklaştı ve akın akın da araba gelmeye devam ediyordu.Yani ben hataya giderken çok önyargılıymışım,okadar farklı ve ilginç adetleri varki ve gerçekten çok sahipleniciler.Arabayı durdurup bir adama adres sorduk mesela ve gideceğimiz yeri bize tarif etti hatta bir mekan söyledi bizde gittik.Gittiğimiz mekanda bizi kapıda karşıladılar hata telefon edilip bizim gideceğimiz haber verilmiş ve biz gidene kadar da hizmette kusur olmadı gerçekten çok ilginçti herkes çok sıcak ve çok iyiydi.Bence türkiyede gezilip görülecek daha çok ilginç ve güsel yerler,tanışılacak çok insan var.
fulyy'önyargıdan öldü'guler

2 yorum:

Olcay Bayram dedi ki...

güzel bir yazı olmuş. altına arab müziği ekliyeyim dedim ama güzel bir şey bulamadım. gogol koydum bende.

Değişik dedi ki...

teşkür ettim bende.