
Pazartesi, Ekim 29, 2007
Başlık:Başlık:Başlık:Başlık:Başlık:Başlık:

Perşembe, Ekim 25, 2007
mucize
Pazartesi, Ekim 15, 2007
high hopes
"beyond the horizon of the place we lived when we were young
in a world of magnets and miracles
our troughts strayed constandly and without boundary
the ringing of the division bell had begin"
böyle başlayan bir şarkı.süper degil mi sözler? süpersel bir vokal..
insana huzur veren gitar nagmeleri -inleyen nagmeler-
"along the long road and on down the causeway
do they still meet there by the cut
there was a ragged band that followed in our footsteps
running before time took our dreams away
leaving the myriad small creatures trying to tie us to the ground
to a life consumed by slow decay"
sonra da böyle devam ediyor büyü aynen böyle nakarat a kadar.zirveye tırmanıyor.ve nakarat aynen şöyle
"the grass was greener
the light was brighter
with friends surrounded
the night of wonder"
off off dedirtiyor orgazmdan zevkli anlarda ilk 3 e girecek bir atraksiyondur herhalde..
bundan sonra ki sözler
"looking beyond the embers of bridges glowing behind us
to a glimpse of how green it was on the other side
steps taken forwards but sleepwalking back again
dragged by the force of some inner tide
at a higher altitude with flag unfuried
we reached the dizzy heights of that dreamed of world
eneumbered forever by desire and ambition
there's a hunger still unsatisfied
our weary eyes still stray to the horizon
though down this road we've been so many time"
ohannes dedirtmiyor mu size de? ben her dinledigimde tüylerim diken diken oluyor valla lan.
"the grass was greener
the light was brighter
the taste was sweeter
the nights of wonder
with friends surrounded
the dawn mist glowing
the water flowing
the endless river
forever and ever"
yine zirvedeyken 5 dk 20 sn de başlayan gilmour un gitar solosu ise tüyleri diken diken etmekle birakmayip oldugunuz yerde yıgılmaya sebebiyet verdiriyor.
roger waters'dan sonra ki pink floyd un tek adam gibi şarkısı desem yeridir belki.
en baştan en sona bir dinlenti bir huzur veriyor.
neyse 7. dinlemeden sonra yazılmış bir yazıydı.bakalım kaç kere daha dinleyecez..
sick in the (sıkıntı)
Dodo'nun başlığı görüp "başlığını s.keyim" dediğini duyar gibi oldum lan bir an.
O değilde delirecem galiba uyuyamiyorum.Ben biliyorum uyucam şimdi kalkacam 4 saat en en ama en fazla 5 saat sonra. Zaten ortalama 6 saat uyuyordum bu 5 e doğru yol aliyor.
Neyse bi de (doğru mu bi de yazılışı) şu duman dan ne zaman sıkılacam meraklar içinde bekliyorum.Yok sıkmıyorlar hala. "sen hiç üzülme hiç ağlama bak hala burdayız" oha be ne güzelmiş.
Sıkılınca em pe üç pileyırımla geziyorum ben bazen böyle gece falan çıkıyorum deli gibi dolaşıyorum.Ta ki peşime bir köpek takılana kadar.O zaman bunun bir işaret olduğunu anlıyorum ve koşar adımlarla(koşarak) eve gidiyorum.
Şöyle bazen diyorum ki alayım böyle bir iki kişiyi hep benle kalsın hiç bir yere gitmesin falan keşke olsa öyle birşey.Belki de olur ya ne demişler olmaz demeyin şa.... pff siyasi espri yapacaktım sıçtım.
Neyse kendinize iyi bakın efendim.nice bayramlar.iyi yıllar...
o değilde 1 li yaşlar bitti 2 liler başladı ona alışamazken 3 lüler başlayacak ona alışamazken 4 lüler gelecek ve devam edecek daha sonra hani büyükler der ya " zaman çok hızlı akıp geçiyor." işte biz de o büyüklerden olup gençlere diyecez onlar da bizi iplemeyecek tabi ki..
işte şu 2-3-4.'lerde.. (devamını yazmadım ben 50 ye kalmam ölürüm herhalde) hep benle olacak birisi olsa hiç korkmasam hiç hiç ne güzel olurdu...
ben oyun oynayayim bari lan.Saçmaladım galiba yorgunlukla
Perşembe, Ekim 11, 2007
Kaybolan bir nesne olarak silgi

Neyse efendim birgün annecim "yeter oglum al şu silgiyi kolye gibin bagla boynuna" diyerekten silgi parası vermek canına takettigini belirtmişti.Sopa adı verdigimiz objeyle...Boynumda olan silgi kaybolabilir mi? Evet! Koşmaca yaparken kayboluyordu.Bu da sarmayınca artık akıllandım ve kaybetmemeye başlamıştım.Ama nerede 5 sınıfa kadar herhalde bir koli silgim kaybolmuştu ama sanki birileri kacırıyordu.Sırf bu yüzden silgi almayı bıraktım. Geceleri düsündüm o silgiler nereye gidiyordu.düşünsenize acaba silgileri biri topluyor sonra bize satıyorsa oh kebab mınamonte ben aynı silgiye 1000 kere para veriyordum.Uyuyamiyordum bu gerçek aklıma geldikçe o yüzden de silgi almıyordum.
Hayatımdan cıkardım silgiyi sınavlarda yanlış yapınca milletin silgisine dadanır o da yoksa yanlış bırakır ya da ne bileyim üzerini kararlardım.Öss ye bile silgisiz girdim.Sırf bu yüzden Bogaziçine giremedim yaf.ama inat etmiştim hayatımdan cıkartıp silgicilere bedava kazanç saglamayacaktım. Hem sorarım size kaç tane silgi fabrikası var ki? bu komplo hayatımı ele almıştı.Tam unutuyorum derken işte bugün yine kayboldu.Ben sadece okullarda vardı sanıyordum bu olayı şirketlerde bile varmış.
Silgiler birgün toplanıp götümüze girecek ben size söyleyeyim...
Pazar, Ekim 07, 2007
Cuma, Ekim 05, 2007
Me Pe Üç

Nereden geldim bu kanıya peki?Aslında belli ediyordu böyle müzik falan çalıyor ben severim müziği çok severim hem de mp3 pileyırım da müzikler falan çalıp beni mutlu etme çabalarındaydı.İlk başlarda görevi lan tabi çalacak diyerek pek iplemiyordum.Amma velakin(cümbür cemaatin pek hoşuna gittin sen) shuffle özelliğini devreye soktuğumda kerate(bu seferde böyle yazalım) böyle karışık çalıyor ya hani işte hep böyle içimden ne geçerse onu çalıyor.(içimden geçmek de ne pis bir deyimmiş) he şimdi nasıl mı oluyor böyle mesela thom yorke'un the clock isimli güzide parçasını çalıyor ya böyle şarkı işte başlıyor "taaaaaym is ranniiin aaauttt for asss" diyor ya böyle ulan diyorum bitse de bi muse çalsa arkasından time is running out çalsa diyorum kendimce sonra kereta bir bakmışım onu açmış.. ya da ne bileyim petrucci den lost without you ile ensturmental sololarla melodisiyle bunalımın dibini cıkartırken lan bir de riversidedan rainbow box çalsan süper olacak diyorum bi bakiyorum arkasından o geliyor...
Sonra anladım ki beni seviyormuş çok mutlu ediyor beni kereta.pili falan da uzun gidiyor böyle 15-20 saat dinliyorum bana mısın demiyor.Naber falan diyor bazen..
Neyse güzel birşey hoş arada uyuz şarkılarda çalıyor sırf ilgileniyim onla diye hadi bakalım diyorum ben de.