
Bir anda yağan karı farkediyorum. Daha doğrusu yağmayan... Havada asılı kalmış yüzbinlerce kar tanesi... Milyonlarca yıllık yorgunluğunu üstünden atmak için hafif kestiren toprağı uykusundan uyandırmaya kıyamadan üstünü örtmeye çalışıyor sanki bu beyaz büyü. O an adımlarım biraz yavaşladı. Sonra sağımda uzanan yer yer karla kaplanmış tarlalar dikkatimi çekti. Manzaranın güzelliği karşısında büyülendim ve artık hareket edemiyordum. Ona seyre koyuldum. Aklımdan geçen tek düşünce:"Şu an keşke yanımda olsan"...
Evet lise 2 den beri nerdeyse en çok istediğim şey... Bir fotoğraf makinası... Her sene en az bir kere almaya çalışıyorum ama her alma girişimimde bir sorunla karşılaşıyorum. Ya evi su basıyor, ya trafik kazası yapıyoruz, ya bizimkilerin işleri kötü gidiyor, ya da çok alakasız bir şey çıkıyor karşıma. Artık kader mi dersiniz veya başka birşey mi bilmiyorum ama çok sıkılmaya başladım bu işten.
Hani derler ya " istemek başarmanın yarısıdır". Bu lafı bir türlü kavrayabilmiş değilim. Ya ben yeterince istekli değilim ya da başarmanın diğer yarısının ne olduğunun farkında değilim. Hevesimi kaybetmeden önce biri bana başarmanın diğer yarısının ne olduğu hakkında fikir verebilirse gerçekten çok mutlu olacağım.
... Tarlaların üstü gitgide biraz daha kapanıyor bu beyaz örtüyle. Gökyüzüne bakıyorum, yağan kara. O kadar güzeller ki! Sonra aklıma geçenlerde izlediğim bir banka reklamı geliyor... Fortis bank ın reklamı... Bankanın logosunu oluşturan geometrik şekiller insanların üstüne yağıyor. Şekiller insanların üstüne değer değmez dilekleri gerçekleşiyor. Ulan o gökyüzünden hiç mi yağmaz bu fortis cisimcikleri? Yağsa da hiçbiri mi değmez bize? Yok mudur bizim kaderimizde şöyle bir eşkenar üçgen, zenit marka bir fotoğraf makinası? Burdan yetkililere sesleniyorum...
Bahadır "Bagon" Emirler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder