Cuma, Nisan 07, 2006

Alaka-ül Words 3

Açım. Yine de şarkı söylemek istiyorum. Seray Sever gibi bir üstadın şarkıcı olduğu bir ülkede ben niye ressam olmayayım diye sordum bi kendime(bkz:Seray severler derneği). Ressam dedim de "Kenan Evren'in Şifresi" diye bir kitaba başladım, yaza biter. Mailini buldum sıra şifreyi çözmeye geldi(crazy_kenan18@hotmail.com) "Her güzele mail(meyil) verme" diye de bi türkü vardı sanki. Bu arada Kenan evren sonsuz mu?
Sinirlerim bozuldu yine İstanbul'un çelişkili ilişkilerini görünce bugün. Ben de hemen elimdeki ufak pet şişenin kapağını kapatıp, iyice sıkıştırarak yoldan geçen 3. kişiye fırlattım da rahatladım. Daha sinirlenseydim, bitiriğim kola kutusunu yere koyup üstüne basacaktım. Ama pet şişe kesti. Vay be İstanbul (Ateş yandı is oldu, yere düştü puff daddy, annem bana bul dedi)(Bi de "kastın neydi moni?" olayı var ki ona hiç girmiyorum). Şimdi değil de ilerde evlenirsem, müstakbel eşimle giderim lan bu şehirden(müstak bells, müstak bells, müstak oll dı veey).
Dün dertleri hafifletmek için bara gidip biraz içiyim dedim, 2 bardak bittiğinde "hayat ne kadar boş ustalavettin" dedim kendime, tam o esnada garson gelip "doldurayım mı?" diyince harbiden gözlerim doldu. Ama yılmadım, kaldığım yerden devam ettim pro evolution oynamaya. Gerçi mario'yu zıplatırken joysticki de zıplatan tiplerdenim ama varsın olsun. Dün fazla içtim galiba başım ağrıyo ve açım. Eee az değil; 2 votka limon bir de berdan martini.

Doğa[PeraPolente]Genç (Biterken karnım zil çalıyordu)

1 yorum:

Olcay Bayram dedi ki...

valla coşmusşun ne diyelim. iyi ki ekşiye girmemişsin. bizim siteye çok katkın olacak.

olcay "don giymiş" bayram