Cumartesi, Nisan 22, 2006

müslüm baba eşliğinde pilav yerken acı gerçeği farkedizleyen adam!

başlık gereksiz ve bir o kadar saçma oldu farkındayım.ama arkada müslüm gürses'in şu son albümü çalıyor ve insan ister istemez etkileniyor."bir ömür yetmez ki[bu ki ayrı galiba?]" diyor bu bıyık sahibi insan.ben düşündüm de..eee...yeter be baba.iyidir bir ömür.ya da değildir bilemiyorum.kafam mütemadiyen karışık olur benim zaten bilen bilir :P
[oha yazı içi başlık atıcam!]

SMiLeY ve EmoCatiOn KarşıTlaRı ŞeySi

evet.
["gereksiz prensipler edinelim" hareketinin son halkası bi olay.kasmamak lazım aslında.]

OSURU-YORUM [bir mini-blog şeysi veyahut da bir doğan öztürk olayı]

efendim bakıyorum,ediyorum da kafama takılan bir takım mevzular vukubuluyor.nedir derseniz,bi sakin olun anlatıcam mınakoyim derim.
mesela geçen gün bakırköy-avcılar[e-5 ten gitmez yan yola girer!] otobüsünde "zebahın"[bkz:sabah] ın köründe aklıma şu mesele takıldı:ayarmatör ve ayarbaz arasındaki fark nedir,ne değildir?yoksa ortada fark neyin[neyin?] yok mudur?işte bu bağlamda bir kaç şey söyleyeyim istiyorum.[e tabii düşünün işte o yol 50 dk. falan sürüyor,o kadar düşünmüşüm bu konu üzerinde.]
öncelikle "ayar vermek" nedir bunu bi irdeleyelim isterseniz.[istemeseniz de irdeleyeceğim zaten.çok pis irdeleyesim var bu gece.harbi.]"ayar vermek" şu manaya geliyor:bir insanı bir şekilde[ki genelde sözle{ya neyle olacağıdı dediğinizi duyar gibi oluyorum}] oturtmak[derken?] ne bileyim goth etmek veyahut da bozmak.ama çok da kötü niyetli bi yaklaşım söz konusu değil burada benim algılarım dahilinde.yani "bozmak" eyleminin biraz daha samimi ya da "bozmak ama çok da bozmamak" hali diyebiliriz.
şimdiiii asıl konumuza geri dönelim.ayarmatör ve ayarbaz terimlerini anlam bağlamında irdeleyeceğiz.[evet].
ayarmatör,zannımca,"paso ayar veren,ayar vermeyi hayat felsefesi edinmiş,ayar vermekten delicesine bir zevk alan" manasında kullanılmalı.yani nasıl ki derseniz,anlatayım.şöyleki,bir adam düşünün ve bir arkadaş ortamı hayal edin.bu adam bu ortamda kim ne söylerse ona takılıyor,onu bozuyor,paso bir açık yakalıyor böylece eğleniyor,coşuyor.
ayarbaz ise daha nadir ayar veriyor.ama öyle yerinde ve kaliteli ayar veriyor ki ayarmatörün kıçını yırtarcasına yaptığı atik çıkışlara çok daha az kelimeyle karşı koyabilmiş bu bağlamda kendisi geyik ortamında var edebilmiş oluyor.
"eeeeeee ne şimdi" diyorsunuz değil mi?[-okuyucu çok tatminsiz mr. gargamel..-olur öyle arada sen keyfine baaak.]
sonuçta bu iki terim aynı konuya iki farklı yaklaşımı temsil ediyor.biri[ayarmatör olanı] daha hiperaktif,kelimelerini fütursuzca kullanmayı seven bünyelere hitap ederken diğeri[ayarbaz olan] daha ağır başlı,sakin kimselere yaraşıyor.
sonuçta "ayar vermek" iyidir.ama dozunu ayarlamak lazım bazen insanların kalbini kırabiliyorsunuz istemeden.[son cümlede mesaj verdim,şimdi dişlerinizi fırçalayıp yatabilirsiniz!]

daha ne yazayım diye düşünüyorum da aklıma pek bir şey gelmiyor.bu gecelik bu kadar zaçmalama yeter diyerek huzurlarınızdan ayrılıyorum."aşk tesadüfleri sever" güzel bir albüm olmuş,son olarak onu diyeyim.şimdi orada burada iyi kötü bir sürü yorum duyacaksınız.çoğu da bu tür konularda hep olduğu gibi birbirinin aynısı,ondan bundan duyma yorumlar olacak.o yüzden onları sallayın,bir şekilde dinleyin[paşa gönül muhabbeti].hoşunuza giderse ne ala.kasmaya lüzum yok.

öptüm diyerek bitirdim.
Doğan "dodo the bird" Öztürk

Hiç yorum yok: