Cuma, Nisan 07, 2006

Boy Ver

"Hacı, boy versene oradan. Bak yüzücem oraya. Bi sakatlık çıkmasın." sözleri Rıfat'ın son cümleleriydi. Hacı, diğer hikayelerin tersine yıllardır tanıdığı biri değildi.

O gün canı sıkılmış ve deniz kıyısına gitmeye karar vermişti. Arkadaşlarına hiç bir şey söylemedi. Her zaman bekledikleri sokağın başında ki köşeden usulca ayrıldı. Sabahtan akşama kadar o köşede dikilen, mahallenin fazla okumamaış gençleri Rıfat'ın aralarından ayrıldığını fark etmediler. Rıfat , bu hayattan sıkılmıştı, yeni birileriyle tanışmak istiyordu. Cebini yokladı, hiç parası olmadığını biliyordu ama içinde bir umut vardı. O da kayboldu. Parasız gidebileceği yerleri düşünmesine bile gerek yoktu. Ayakları onu zaten deniz kıyısına sürüklüyordu. Kumsala vardığında ilk yaptığı yerden bir taş alıp denize atmak oldu. O sırada "Böyle bi havada kim gelir ki buraya?" diye düşünüyordu. Hava kapalıydı ama yağmıyordu, arada ufak serpintiler şeklinde çiğ dalgası geçiyordu üzerlerinden. Düşünmesi fazla sürmedi. Yerden aldığı başka bir taşı denize fırlatmak, kendisini yanında çok küçük gördüğü o sonsuz maviliğe, azda olsa bir zarar verebilmek için kalkarken, az önce orada olmayan ama şimdi soyunmaya bile başlamış olan genci gördü. Giyimi kendine benziyordu. Suratın da ki ifade hariç her şey kendi gibiydi. Rıfat'ın kaşları çatık ve bakışları hüzünlüydü ama o gördüğü gencin ise daha önce kimsede görmediği bir mutluluk vardı. Deli olabileceğini geçirdi aklından.

Onu tanıyormuş hissine kapıldı. Gözlerini ayırmadan onun hareketlerini izliyordu. Çenesinin hareketlerinden bir şeyler söylediğini anladı ama duyamadı.Yarı soyunmuştu, altında kotu ve ayaklarında çorabı vardı sadece. Çok hızlıydı, acelesi vardı sanki. Bir an gözlerini Rıfat'a doğrulttu yada Rıfat öyle sandı. Sonra denizin kapalı hava altında ki soğuk sularına daldı. Rıfat onun bu havada yüzmesine şaşırmıştı ama bu şaşkınlık Rıfat'ı engellemedi. Tanımadığı gencin denize girdiği yere gitti. "Hacı," diye seslendi " boy versene oradan. Bak yüzücem oraya. Bi sakatlık çıkmasın." Karşı taraftan cevap gelmedi. Tanımadığı gencin suyla boğuştuğunu fark etti ve soyunmaya başladı. Gömleğini ve ayakkabılarını çıkardıktan sonra mahallesine doğru yani geldiği yöne doğru bir baktı ve denize daldı. Kafasını sudan çıkarmadan gencin yüzdüğü yere kadar gitti ama genci bulamadı. Yoruluncaya kadar suya daldı, çıktı. Kalbi çok hızlı atıyordu, aşırı derecede yorulmuştu. Suyun soğukluğu kaslarında ki alevi söndürüyordu. Üşümeye başlamıştı. Kolunu oynatamadığını fark etti. Biraz çırpındı ve taş gibi denizin derinliklerine doğru battı.

Rıfat ölümünü görmüştü ama hiç bir şey ona engel olamamıştı.
olcay "gelincik" bayram

Hiç yorum yok: